Karadenizde düğünlerde horonun farklı
bir yeri vardır. Sabah başlayan oyunlar akşama, hatta ertesi günü
akaşamına kadar devam ettiği çok olurdu. Oyuna bir girildi mi bırakılmaz, ancak
yoruldu mu şöyle bir nefeslenmek için oyundan çıkılır, yerini hemen sıradaki
alırdı. İşte böyle bir düğünde..
Fadime yorulmuş, horondan çıkmıştı, o anda evi
hatırına gelir. Eve gider. Bakar evde yemek kalmamış, yiyecek bir şeyde yok.
Anbarın anahtarı da kocası Temel de. Ehh.. Temel de düğünde. Hemen düğün evine
gider. Temel horon da. Fadime kocasına durumu anlatmaya çalışır. Temel oralıklı
olmaz. Oyuna devam eder. Fadime yavaş yavaş kızmaya başlar. Temel'e çıkışır:
- Adam, anahtarı ver da; eve yiyecek bi şey kalmadı, çocuklar açlıktan geberiyi.
Temel horon'dan çıkmadan, horon havasınada uyar biçimde, türkü ile şu karşılığı verir:
- Al belumden belumden
Al gerumden gerumden.
Fadime anahtarı kocasının belinden alır, eve gelir, ambarı açar, çocukları yedirir. Ancak, tarlaya gitmesi gerktiğinden anahtarıda Temel'e vermek gerekir. Gene bi koşu düğün evine gelir. Temel hala oyundadır. Fadimeyi gören Temel istifini bozmadan, türkü ile:
- Koy belume belume
Gene eski yerune...
Fadime, anahtarı oyunu bırakmayan kocasının beline bağlıyarak, tarlaya gider. Akşam ezanıyla eve geldiğinde Temel de düğün evinden yeni dönmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder