3 Ekim 2013 Perşembe

İstifaname...

İstifa etmek cesaret işidir.

Yeni bir yer olsun olmasın radikal bir değişikliktir. Kangren bacağın kesilmesi gibidir.

Aslında istifa edenler su fani dünyada çok azdır.



Umutlarınıza doğru tebessümle ve emin adımlarla ilerlersiniz.
 

25 Şubat 2013 Pazartesi

Az biraz akıl fikir ver Allahım

YÖK’ten Komünist Manifesto soruşturması

 
YÖK, öğrencilerine Komünist Manifesto ile ilgili ödev verdiği gerekçesiyle Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Seydi Çelik hakkında soruşturma başlattı.

YÖK’ten Komünist Manifesto soruşturması


Kocaeli Üniversite Hukuk Fakütesi Öğretim Elemanı Yrd. Doç. Dr. Seydi Çelik’e, öğrencilerine güz döneminde Karl Marks ve Friedrich Engels’in “Komünist Manifesto”suyla ilgili ödev verdiği gerekçesiyle YÖK tarafından soruşturma açıldı.

Dilekçe öğrenciden
Soruşturma, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünde okuyan bir öğrenci tarafından YÖK’e dilekçe verilmesi üzerine YÖK tarafından başlatılırken, şikayet sebepleri olarak, “Dersinde ödev olarak Komünist Manifesto kitabını okutması ve bu zihniyette film ve belgeseller izlettirmesi” gösterildi.

YÖK: Sadece görüş istendi
YÖK yetkilileri de sadece bu olaya özgü değil bunun dışında da üniversitelerde öğrenci veya öğretim üyelerinden gelen şikayetlerin, muhataplarına sorulduğu ve görüşlerinin alındığını bildirdiler. Yetkililer, “Bize bir şikayet ulaştığında, her iki tarafın da görüşlerini alıp ona göre karar veriyoruz. Soruşturma açılmış değil. Sadece şikayetin muhatabı kendisi olduğu için olayın aslını öğrenmek için görüşlerine başvurduk” dedi.

Tepkiler yükseliyor
Soruşturma öğrencilerin de büyük tepkisini çekti. Sosyal paylaşım siteleri üzerinden örgütlenen öğrenciler Seydi Çelik’in kendilerine yolladığı e-postayı da sosyal paylaşım sitelerinde paylaştı. Mektupta şu ifadeler yer alıyor:

Sevgili öğrencilerim,
Sizlerde bir farkındalık yaratmak için gece gündüz uğraştığımı biliyorsunuz. Bilen, araştıran ve sorgulayan bireyler yetiştirmek ve dolayısıyla daha özgür ve daha demokratik bir Türkiye yaratmak sevdamdan vazgeçmem mümkün değil. Beni seven öğrencilerim bu çabalarımın başıma bir iş açacağından endişe eder dururlar. Ben de onlara hep bir şarkının mısrasıyla seslenirim: "Dillerimi hakim bey bağlasan durmaz"... Beni ve üniversite kavramının ne olduğunu anlayan yüzlerce öğrencim oldu. Hepsini bu vatana kazandırdığım için mutluyum. Ancak hala sbky bölümünde beni, bilimi, özgürlüğü anlamayan ortaçağ öğrencileri var ki beni YÖK'e şikayet etmişler. Hiç üzülmedim, bunu bekliyordum her zaman, beni üzen YÖK'ün bu şikayeti ciddiye alması; geldiğimiz demokrasi ortamı işte bu dedirtiyor. Suçlama şu: sizlere yasadışı olmayan, piyasada satılan "Komünist Manifesto" kitabını ödev kapsamında okutmam. Ben Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde bütün siyasi fikirlerin tartışıldığını düşünüyordum, demek yök öyle düşünmüyormuş. Utandım. Bilim adına, özgür üniversite adına utandım. Kendim için değil ama gelecek adına üzüldüm, sizler için üzüldüm sevgili öğrencilerim. Ödevlerinde "kırmızı hapı" içen öğrencilerimin fazlallığı benim tek tesellim, onlar beni anlayacak ve desteleyeceklerdir. Sizlere aynı şarkının diğer mısralarıyla veda ediyorum:

Sussan olmuyor susmasan olmaz
Dil dursa hakim bey tende can durmaz
Yazsan olmuyor yazmasan olmaz
Kaleme tedbir koma pek durmaz
Hoşçakalın...
YÖK soruşturmasını kınayanlar, Yrd. Doç. Dr. Seydi Çelik’in yanında olduklarını göstermek için imza kampanyası da başlattı. Kampanyaya ulaşmak için:
http://imza.la/bilimsel-ozerklige-saldiriyi-kiniyoruz-seydi-hocamizin-yanindayiz

http://kitap.radikal.com.tr/Makale/yokten-komunist-manifesto-sorusturmasi-351574

ne fenaymışız! MAN Steve Cutts animasyon


sende yalanmışsın Picasso :)

Picasso'nun fırçasındaki büyük sır ortaya çıktı

Sanatın sınırlarını kübizm ile zorlayan tarihin en büyük ressamlarından Pablo Picasso’nun büyük bir sırrı ortaya çıktı. İspanyol ressamın tablolarını X-ray analizinden geçiren araştırmacılar, Picasso’nun kanvas tablolarında ev boyası kullandığını ortaya çıkardı.


Picasso’nun tablolarındaki parlaklığın sırrını merak eden sanatçılar, ünlü ressamın geleneksel boyalar yerine, parlak bir ev boyası olan Ripolin tercih ettiğini öğrendi. Bilim insanlarının yaptığı analizler, geçmişte şüphe edilen ancak kesinleşmemiş olan bilgiyi doğrularken, Picasso’nun fırçasındaki önemli bir sır da ortaya çıkmış oldu.
ABD’nin Illinois eyaletindeki Argonne Ulusal Laboratuvarı’ndaki fizikçiler, Chicago’daki Sanat Ensititüsü’nden analiz için borç alarak, Picasso’nun 1931’de tamamladığı ‘The Red Armchair’ adlı tablosunu inceledi. Çok küçük ölçekte inceleme yapabilen ‘nanoprobe’ optik cihazını kullanan araştırmacılar, bağımsız pigment parçacıklarının seviyesine inerek resimdeki kimyasal elementlerin düzenini inceledi.
LiveScience sitesinin haberine göre, analizler, Picasso’nun kullandığı parlak boyanın, 1897’de üretilmeye başlanan ev boyası markası Ripolin’in kimyasal yapısıyla birebir uyuştuğunu gösterdi. Tablodan elde edilen bulgular, eBay üzerinden alınan ve on yıllar öncesine ait Ripolin boyasına ait nunumelerle karşılaştırdı.
NANO ÖLÇEKTE ANALİZ
Applied Physics A: Materials Science & Processing dergisinde yayımlanan çalışmada, araştırmacılar, 30 nanometre ölçekte yaptıkları incelemede, boyadaki bozuklukları en ince detayıyla görme imkanı buldu. Araştırma ekibinde yer alan Argonne's Volker Rose, “Nanoprobe, tek bir pigment parçasındaki kimyasal düzeni görsel bilgi olarak bize sundu. Picasso’nun birçok ünlü eserini evlerde kullanılan bir boyayla yaptığı konusunda şüphe kalmadı” dedi.
Sanat dünyası ise Picasso’nun Ripolin kullanarak geleneksel boyalara kıyasla alternatif bir etki yapacak yeni bir boya ortaya çıkarmak istediğini öne sürdü. Geleneksel yağlı boyaya kıyasla bozuk köşelere hatta resim üzerinde boya tanelerine neden olan ev boyasının, Picasso’nun gözünde nasıl bir yere sahip olduğu hakkında kesin bir fikir yok.
Chicago Sanat Enstitiüsü’nde müdür ve araştırmacı olan Francesca Casadio, “Görünüm insanı yanıltabilir. Bence bu nokta sanatın bilimden fayda sağladığı yer... Tersine mühendislikle resimde bir parmak izi aradık. Böylece ilk ticari ev boyası olan Ripolin’le yapılmış başka resimleri de dünyanın diğer yerlerinde arayabiliriz” dedi.
 

obez hayvanlar animasyon :)


23 Şubat 2013 Cumartesi

Üretmek güzel şey vesselam.



2012 aralık Burda Dergisi 102 numaralı Kürk Ceketi yapacak. Ama bitiremedi bir türlü. Yeni nesil insanı hem çalışıp hemde bir sürü şey yapmak istiyorrr.



Gerçek Bir Dostluk Örneği; "Lokum ve Antep fıstığı"

Bu ikili vatanlarından kopup masana geldi. Safranbolu ve Antep
Lokumu tanırsın ; 
Türkçede geçen lokma veya lokum kelimeleri, Arapçadaki لقمة luqma(t) 'lokma', çoğul لقوم luqūm kelimelerinden gelmektedir. Osmanlıca alternatif adı, Arapçadan gelen راحة الحلقوم raḥat al-ḥulqum ile türeyen rahat ul-hulkümdür ve boğaz rahatlatan anlamına gelmektedir. Libya, Tunus, Suudi Arabistan, örneğin, حلقوم ḥalqūm olarak bilinmektedir. Bosna'da "rahat lokum" olarak bilinmektedir. Yunanca adı "λουκούμι" (loukoumi) idir ve Modern Türkçe ile etimolojisi neredeyse aynıdır; Kıbrıs'ın bölgelerinde "Kıbrıs Lokumu" olarak satılmaktadır.
Lokum, yaklaşık 15. yüzyıldan beri Anadolu’da bilinmekle birlikte, özellikle 17. yüzyilda Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaygınlaştı. Avrupa’da ise bir İngiliz gezgin aracılığıyla 'Turkish Delight' adıyla 18. yüzyılda tanınmaya başlandı. Daha önceleri bal ya da pekmez ve un bileşimi ile yapılan lokumun 17. yüzyilda 'Kelle şekeri' olarak bilinen rafine şeker ile özellikle nişastanın bulunup ülkeye getirilmesi sayesinde hem yapımı, hem de lezzeti değişti.





Bu fıstığı tadmamış olmana imkan yok;

Antep fıstığı meyvesi fındık, badem ve yer fıstığı gibi yağlı meyvelerle mukayese edildiğinde; protein bakımından %22.6, karbonhidrat bakımından %15.6 ve kalori değeri bakımından 3250 ile birinci, %54.5 yağ oranı bakımından fındıktan sonra ikinci sırayı almaktadır. Bu kadar yüksek besin değeri ve çerez olarak her yerde aranılan bir meyvedir.


Bu fıstık insanı tok tutuyor. Biliyor musun? Ben denedim biliyorum.

Bu lokum da boğazını rahatlatıyor.

Senin yerine afiyetle yedim ben. Bence sende ye!